İstirdat Davası
- Av. Ahmet Melih Kaya
- 3 Oca 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Nis 2024

İSTİRDAT DAVASI NEDİR?
İstirdat davası hukuki niteliği itibariyle bir eda davası olmakla birlikte bir kişinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı davadır.
İstirdat davasını borçlu olmayan ve borçlu olmadığı halde bu borcu ödeyen herkes açabilir. Bununla birlikte davalı ise kendisine haksız yere ödeme yapılan kimsedir. Paranın icra dairesine ödenmiş olması yeterli olup, ayrıca icra dairesi tarafından alacaklıya ödenmesine gerek yoktur.
İSTİRDAT DAVASI ŞARTLARI
İstirdat davası şartları icra hukukuna dayanmakla beraber aslında bir eda davası niteliğindedir. Bununla birlikte istirdat davasını açmak için bazı şartlar vardır:
1 ) Dava icra takibi devam ederken açılmalı:
İstirdat davasının açılabilmesi için öncelikle borçlu aleyhine bir icra takibi başlatılmış olması gerekir. Borçlu, aleyhine yapılan bu takipte ödeme emrine karşı sessiz kalmış veya yapmış olduğu itiraz mahkemece reddedilmiş ise takip kesinleşecektir. Bununla beraber kesinleşen takibin sonucunda borçlunun haksız bir ödeme yapmış olması gerekir.
2 ) Borcun cebri icra tehdidi altında ödenmiş olması gerekir:
Kesinleşen takip neticesinde borçlu, takip hukuku kuralları çerçevesinde borcu ödemek zorunda olup cebri icra tehdidi altında kalacaktır. Borçlu cebri icra tehdidi altında yaptığı bu ödeme ile dava şartlarından birini gerçekleştirmiş olacaktır. Buna karşılık ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren yedi günlük itiraz süresi içinde borçlu itiraz etmeyip borcu öderse, bu durumda istirdat davası açamayacaktır zira burada borçlu cebri icra tehdidi altında olmayıp bu itiraz süresi içerisinde itiraz ileri sürebilme imkanına sahiptir.
3 ) Borcun tamamen ödenmiş olması ve ödemeden itibaren davanın 1 yıl içinde açılması:
İstirdat davası açmak için borcun tamamıyla ödenmiş olması gerekip Yargıtayın da istikrar kazanmış kararı bu yöndedir. Bununla birlikte cebri icra tehdidi altında ödeme yapılan bu borcun ödenme süresi kanunda ödenme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açılacağı öngörülmüştür. Bu süre hak düşürücü süredir.
Takibin kesinleşmediği dönemde yapılan ödemelerin, cebri icra tehdidi altında yapıldığı kabul edilmez. Bu nedenle ödeme emrine itiraz süresi içinde borç icra dairesine ödenirse borçlu ancak sebepsiz zenginleşme davası açabilir.
İSTİRDAT DAVASININ YARGILAMA USULÜ
İstirdat davası asliye hukuk mahkemesinde veya niteliğine göre özel mahkemelerde açılabilir.
Yetkili mahkeme ise dava açıldığı tarihteki davalının (alacaklının) yerleşim yeri veya icra takibinin yapıldığı yer mahkemesidir.
İstirdat davasının kabulü halinde yani davacı-borçlu lehine sonuçlanırsa borçlunun icra takibinde ödediği paranın harç ve giderleriyle birlikte kendisine ödenmesine karar verilir.
İstirdat davasının reddi halinde yani davalı-alacaklı lehine sonuçlanırsa borçlu alacaklıya yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Ancak her iki halde de istirdat davası sonunda tazminata hükmedilmez.
İstirdat davası sonucunda verilen karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder ve bu nedenle yargılamanın iadesi yoluna başvurulabilir.
MENFİ TESPİT DAVASININ İSTİRDATA DÖNÜŞMESİ
Borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında yargılama devam ederken ihtiyati tedbir kararının alınmamış olması sebebiyle devam edilen takipte, takip konusu borç alacaklıya ödenmiş ise menfi tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edilir. Yani artık menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun alacaklıya ödenmesi ile menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Bu hususta borçlunun (davacının) talepte bulunması şart değildir.
Yargılama neticesinde mahkeme davayı kabul ederse artık istirdat davasına ilişkin hükümlere yer verir.
Menfi tespit davası devam ederken mahkeme davayı hataen istirdat davasına dönüştürmeyip, karara bağlarsa borcun tamamen ödenmesinden itibaren bir yıl geçmiş olsa dahi borçlu bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olmaksızın istirdat davasını açabilir. Hak düşürücü sürenin geçmesinden dolayı istirdat davası süre bakımından (usulden) reddedilmez.
İSTİRDAT DAVASI AÇILMASININ HÜKÜM VE SONUÇLARI
Mahkemenin vermiş olduğu hüküm (esasa ilişkin nihai karar) maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder.
İstirdat davasının kabulü halinde borçlunun ödediği takip konusu paranın borçluya (davacıya) iadesi ödenir.
İstirdat davası reddedilirse borçlunun maddi hukuk bakımından da borçlu olduğu genel mahkemelerce hüküm altına alınmış olur.
İstirdat davasında haksız çıkan taraf yargılama masrafları, vekalet ücretleri ve tüm harçları ödemeye mahkum edilir.