Kamulaştırmasız El Atma
- Av. Ahmet Melih Kaya
- 26 Ağu 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Eyl 2024
KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA NEDİR ?

Kamulaştırmasız el atma; idarelerin kamulaştırma işlemi yapmaksızın veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamaksızın özel mülkiyete tabi bir taşınmaza fiilen ve sürekli olarak el koymasına veya üzerine bir tesis yapmasına ya da imar planlarında taşınmazı kamu yararına tahsis etmesi neticesinde mülkiyet hakkının kullanılmasına engel olmasıdır.
Söz konusu tanımdan da çıkarılabileceği üzere kamulaştırmasız el atma olması için;
El atılan taşınmazın özel hukuk kişisine ait olması gerekir. Kamu tüzel kişilerine ait taşınmazlar kamulaştırılamaz.
Taşınmaza el koyan, kamulaştırma yetkisine sahip bir kamu tüzel kişisi yahut gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olmalıdır. Taşınmaza el koyan kişinin kamulaştırma yetkisi yoksa yapılan müdahaleye Medeni Kanun hükümlerince müdahalenin meni davası açılabilecektir.
Müdahalenin kamulaştırma yetkisine sahip idare tarafından kamu yararı gerektirdiği için yapılmış olması gerekir.
Kamulaştırma yetkisine sahip idare geçici amaçlar için taşınmaza el koymuş ise bu geçici durum kamulaştırmasız el atma olarak adlandırılamaz. İdarenin malikin taşınmazı üzerindeki kullanma, yararlanma ve tasarruf etme yetkisini ortadan kaldırması ve bu durumun kalıcı nitelikte olması gerekir.
Diğer yandan kamulaştırmasız el atma iki şekilde karşımıza çıkmaktadır;
A) Fiili El Atma
B ) Hukuki El Atma
A. FİİLİ EL ATMA
Fiili el atma, idarenin kamulaştırma işlemi yapmaksızın taşınmazın bir bölümünü veya tamamını fiili olarak hiçbir bedel ödemeksizin kamu yararına kullanmasıdır. El atmanın bu türünde idare kamulaştırma yetkisine haizken herhangi bir kamulaştırma yapmadan taşınmaza fiili olarak el atmıştır.
Diğer yandan idarenin kamulaştırma yapmaksızın bir taşınmaza fiili olarak el atmasından dolayı idareye karşı; el atmanın önlenmesi davası, kamulaştırmasız el atma davası veya ecrimisil davası açılabilir.
Taşınmaz malına kamulaştırmasız olarak el atılan malikin el atmanın önlenmesi veya kamulaştırmasız el atma davası açma konusunda seçimlik hakka sahiptir. Buna göre malik dilerse TMK hükümlerine dayanarak idareye karşı el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, dilerse de malın mülkiyetini devretmeyi kabul ederek malın bedelinin ödenmesini dava edebilir.
El atmanın önlenmesi davası, malikin zilyetliğine ve bu suretle mülkiyet hakkına yapılmış ve halen devam etmekte olan bir saldırının önlenmesini sağlamak amacını taşımaktadır. Taşınmazın maliki bu dava ile mahkemeden, mülkiyet hakkını devretme amacı gütmeden, idare tarafından yapılan haksız el atmanın sona erdirilmesini talep eder. Malik haksız el atmanın sona erdirilmesi talebi ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesini de talep edebilmektedir.
B. HUKUKİ EL ATMA
Hukuki el atmadan kamulaştırma işlemine sahip idarenin taşınmaza fiilen el atmadan hukuki olarak taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkına müdahale etmesi söz konusudur.
Hukuki el atmadan bahsedebilmek için söz konusu taşınmaz üzerinde yapılan değişiklikler üzerinden imar planının kesinleştiği tarihten itibaren başlamak üzere 5 yıllık sürenin geçmesi şartı aranır.
Bu süre zarfında idare tarafından kamulaştırma işlemi yapılmadığı takdirde taşınmaz malikleri idari yargıda tazminat davası açabilecektir.
YARGILAMA USULÜ
Kamulaştırmasız el atma davasında dava açma yetkisine sahip olan kişi, taşınmazına haksız yere el atılan kişidir.
Fiili el atmada gerek yargı kararları gerekse de doktrin görüşlerinde haksız fiil kapsamında kabul edildiğinden taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemeleridir.
Diğer yandan hukuki el atmada görevli ve yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemeleridir.
Her iki durumda da taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Bunun yanı sıra söz konusu davalarda mülkiyet hakkının ihlali söz konusu olacağından dava açma süresinden bir zamanaşımı bulunmamaktadır.
Bununla birlikte dava yoluna gitmeden önce uzlaşma için idareye başvuru zorunluluğu, Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. Maddesi uyarınca, 9.10.1956 tarihi ile 4.11.1983 tarihi arasında yapılan el atmalar hariç, bulunmamaktadır.
Yani 1983 tarihi sonrasında meydana gelen fiili el atmalardan kaynaklanan kamulaştırmasız el atma davalarında dava açmadan önce uzlaşma için başvuru dava şartı değildir. Ancak kanunda belirtilen (9.10.1956 tarihi ile 4.11.1983 arası) tarihler arasında yapılan el atmalar için idareye başvurma zorunluluğu bulunmaktadır.