Kadastro Kanunu Madde 22/A Çerçevesince Yapılan Güncellemeler
- Av. Ahmet Melih Kaya
- 26 Ağu 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Eyl 2024
KADASTRO KANUNU MADDE 22/A ÇERÇEVESİNCE YAPILAN GÜNCELLEMELER
Kadastro, ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını, arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda ilgili kanunlar uyarınca tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme işleminin bütünüdür.

Bununla birlikte Kadastro işlemi yapılmasından uygulanacak usul ve esaslar 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nda düzenlenmiştir. Makalemizde değineceğimiz üzere Kadastro Kanunu madde 22/A kapsamında yapılan kadastro yenileme çalışmaları ve çalışmalar neticesinde ortaya çıkan uyuşmazlıkları ele alınacaktır.
3402 Sayılı Kadastro Kanunu madde 22/A maddesine göre; "Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce resmen iptal edilir." şeklinde hüküm yer almıştır.
Kural olarak daha önce kadastro veya tapulanması yapılmış olan taşınmazlara ilişkin tekrardan kadastro işlemi uygulanamayacağı belirtilmiştir. Vefakat ilgili maddenin a ve b bendinde bahse konu kurala bir istisna getirilmiştir.
3402 Sayılı Kadastro Kanunun 22. maddesinin 2. fıkrasının a bendinde yer alan “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde … birinci fıkra hükmü uygulanmaz." düzenlemesi kapsamında daha önce kadastro işlemi yapılmış yerlerde yeniden bir kadastro işlemi yapılabileceği istisnai bir durum olarak hüküm altına alınmıştır. Ve yapılan bu kadastro işlemine itiraz edilebilecek, dava yoluna gidilecektir.
TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI
Kadastro Kanunu madde 22/A uyarınca yapılan kadastro güncellemeleri çalışmalarında eğer ki taşınmaz malikinin taşınmazın yüzölçümünde meydana geldiğini anlaşıldığı durumlarda malik tapu iptal ve tescil davası açabilecektir.
Söz konusu dava tapu kaydının eski kayda göre düzeltilmesi ve tescili ile yüzölçümünde meydana gelen azalmanın, taşınmazın bulunduğu komşu taşınmazlarda bir artış meydana gelip gelmediğinin tespiti ve diğer taşınmaz sahiplerinin davaya dahil edilmesi istenecektir.
Bahse konu dava açma süreleri Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre;
" 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.
Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz." şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Tüm bu bilgiler doğrultusunda yapılan kadastro yenilenmesi işlemine karşı taşınmaza ilişkin tutulan tutanaklar bahse konu kanunda belirtilen yerlerde ilan edilir.
İlan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Kadastro Mahkemesinde tutanaklara itiraz yoluna gidilerek dava açılabilir. İlan süresi geçtikten sonra eğer ki herhangi bir itiraz gerçekleşmez ise söz konusu kadastro tutanakları kesinleşir.
Tutanaklar kesinleştikten sonra ise 10 yıl içerisinde taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde tutanaklara ilişkin dava açılabilmektir.