Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu
- Av. Ahmet Melih Kaya
- 16 Eyl 2024
- 4 dakikada okunur
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇU
Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, 5237 sayılı TCK’nın 116.maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu Maddeye göre;
" Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.
(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." şeklinde hüküm altına alınmıştır.
SUÇUN UNSURLARI
FİİL:
Söz konusu suçun maddi unsuru failin hak sahibinin rızası dışında konuta veya eklentisine “girmesi” veya “girdikten sonra çıkmaması” durumudur. Belirtilen hareketlerden birinin yapılması ile suç gerçekleşeceğinden, konut dokunulmazlığını ihlal suçu, seçimlik hareketli bir suçtur.
2. FAİL:
Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun faili, herkes olabilir. Ancak suçun “kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle” kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, suç TCK’nın 119/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli hale dönüşmektedir.
3. MAĞDUR:
Söz konusu suçun mağduru konut içinde yaşayan herkestir. Eğer aile bireyleri aynı konutta birlikte yaşıyorlarsa, bu konut dâhilinde birbirlerine karşı bu suçu işlemeleri mümkün değildir. Çünkü kanun konutu bir bütün olarak ve aynı çatı altında yaşayan tüm aile bireylerini bakımından korumaktadır. Bu sebeple, aynı konutta yaşayan aile bireylerinden biri, konuta ya da burada birlikte yaşayan kimselerin odasına rıza olmaksızın girerse, konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlemiş olmayacaktır.
Bununla birlikte eşler birbirlerine karşı konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işleyemezler çünkü zaten ortak konuta girme konusunda yetkilidirler. Karı veya koca, fiilen ayrı konutları kullanıyor olsalar dahi, birbirlerine karşı bu suçun faili olamayacaklardır.
4. SUÇUN KONUSU:
Söz konusu suçun maddi konusu 5237 sayılı TCK’nun 116/1. maddesinde “konut”, “konut eklentisi”, 116/2. maddesinde ise, “açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri” olarak düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu bakımından konut kısaca bir kimsenin geçici de olsa oturmak için sığındığı her nevi yer olarak tanımlanabilecektir. Bununla birlikte bir yerin konut dokunulmazlığını ihlal suçu kapsamında konut sayılabilmesi için o yerde sürekli kalmak gerekmez.
Diğer yandan bir yerin konut sayılabilmesi için taşınmaz niteliğinde olması gerekmediği gibi; yerin yapısı, niteliği ve biçimi önem taşımaz. Bu nedenle oturulan yerin bina niteliğinde olması gerekmediği gibi, üstünün açık ya da kapalı olması da önem belirtmeyecektir.
Eklenti ise doğrudan doğruya veya dolaylı olarak konuta bağlı olup, fiilen konutun kullanılmasına özgülenen veya onu tamamlayan, o yerin başkasına aidiyetini simgeleyen engellerle dış dünyadan ayrı tutulmuş yerler olarak ifade edilebilir. Konuta bitişik veya onun yakınında olan mahaller eklentidir. Örneğin, bir evin balkonu ve evin bahçesi evin eklentisidir.
5. SUÇUN NİTELİKLİ UNSURLARI :
5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinde, yalnızca konut dokunulmazlığını ihlal suçu için geçerli olan nitelikli unsurlar düzenlenmiştir. Bu hükme göre, “fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
TCK’nin 116/4. maddesinden başka, konut dokunulmazlığını ihlal suçunun yer aldığı, TCK’nın kişilere karşı suçlar kısmının hürriyete karşı suçlar bölümünde 119. maddesinde, bu bölümde yer alan diğer bazı suçlarla ortak nitelikli unsurlar düzenlenmiştir. Ortak hüküm başlığını taşıyan TCK’nın 119. maddesine göre, “eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının; silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır. Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
6. SUÇUN MANEVİ UNSURLARI
Konut dokunulmazlığını ihlal suçu kasten işlenebilir. Bu suçun kanunda taksirli şekli düzenlenmediğinden, suçun taksirle işlenen şekli cezalandırılmaz. Buradaki kast, failin, başkasının konut dokunulmazlığını bilerek ve isteyerek ihlal etmiş olmasıdır.
Bununla birlikte kimse hak sahibinin rızasının olmadığını tasavvur etmesine rağmen konuta girer ya da rıza ile girdikten sonra konuttan çıkmazsa suçun manevi unsuru yine gerçekleşir. Bu bakımdan konut dokunulmazlığını ihlal suçu olası kast şeklinde de işlenebilecektir.
7. SORUŞTURMA USULÜ VE YAPTIRIM
Konut dokunulmazlığını ihlal suçu şikayete bağlı suçlardandır. Ancak suçun nitelikli hallerinde soruşturma ve kovuşturma şikâyete bağlı değildir, resen inceleme yapılacaktır. Şikâyet ise fiili ve failin kim olduğunu öğrendiği günden itibaren altı ay içinde yapılmak zorundadır.
Bununla birlikte söz konusu suçta dava zamanaşımı 8 yıldır. Öte yandan konut dokunulmazlığını ihlal suçu uzlaştırmaya tabi suçlardandır. Söz konusu suçun yaptırımı ise suçun temel şeklinin yaptırımı, fiilin
konut veya eklentilerine yönelik işlenmesi halinde altı aydan iki yıla kadar hapis, işyerleri ve eklentilerine yönelik işlenmesi halinde ise, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
Nitelikli unsurların varlığı halinde yaptırım bir kat artırılır. Bu hallerde ayrıca soruşturma ve kovuşturma resen yapılmaktadır.
Bahse konu suçta görevli ve yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir.