Düğünde Takılan Takılar Kime Aittir?
- Av. Ahmet Melih Kaya
- 16 Eyl 2024
- 2 dakikada okunur
DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILAR KİME AİTTİR ?
Yargıtay önceki içtihatlarına göre yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış olarak sayılmaktı. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bu görüşünde değişikliğe giderek vermiş olduğu 2023/5704 Esas ve 2024/2402 Sayılı Kararına göre;

" Dairemizin önceki içtihatları, "aksine bir anlaşma ya da örf âdet kuralı olmadığı takdirde, düğünde kim tarafından hangi eşe ne verilirse verilsin, ne takılırsa takılsın (ziynet eşyası, altın, döviz, TL vs.) bunların hepsi kadına ait sayılır" yönündeydi. Ancak toplumuzun gelenek ve göreneklerinin zamanla değişikliğe uğraması, ekonomik ve hukuksal ilişkilerin dinamik yapısı ve özellikle; düğünlerde kadına özgü ziynet eşyalarının dışında, ortak bir yaşam kurma aşamasında olan eşlere maddî katkı sağlamak amacıyla, ekonomik değeri olan başka şeylerin de takılması/verilmesi, dikkate alınarak, düğünde eşlere takılan/verilen ve ekonomik değeri olan eşyalarla ilgili davalarda, Dairemizin içtihatlarında değişikliğe gidilmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu konuda Dairemizin ilkesel nitelikteki yeni görüşüne göre; "Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir. Aksi takdirde erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir. Ne var ki takılar içinde karşı cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse verilmiş sayılır. Özgü olma konusunda çekişme varsa ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Bilirkişi incelemesi sonucunda o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse o şey takılan/verilen eşe ait olur. Takı sandığı/torbasına konulan ekonomik değer taşıyan şeyin aidiyeti konusunda; konulan şey kadına ya da erkeğe özgü bir şey ise o cinse verilmiş sayılır, o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse ortak kabul edilmelidir" şeklinde hükmetmiştir.
Yukarıda belirtilen Yargıtay güncel kararında da belirtiği üzere ilk olarak incelenmesi gereken husus kasın ve erkek arasında anlaşmanın olup olmadığı hususudur. Kadın ve erkek arasında anlaşma olduğu takdirde ziynet eşyası ona göre paylaştırılacaktır. Anlaşmanın olmadığı durumunda ise örf ve adet kurallarına göre paylaştırılacaktır. Örf ve adetin bulunmadığı durumda ise erkeğe takılan ziynet eşyası erkeğe ait, kadına takılan ziynet eşyası kadına ait olacaktır.
Bununla birlikte ziynet eşyasının belli bir cinsiyete özgü olması halinde ziynet eşyası cinsiyet uygunluğuna göre karar verilecektir. Eğer bu hususta herhangi bir karar verilemediyse bilirkişi incelenmesi yapılması gerekmektedir. Bilirkişi incelenmesi sonucunda ise eşyanın her iki cinsiyet için de uygun olduğu belirlenirse, takılan eşe ait olduğu sayılacaktır. Günümüzde ise takı sandığı veya torbasına konulan ziynet eşyasının kime ait olduğu konusunda takılan eşyanın kadına ya da erkeğe özgü olması durumunda o kişiye verilmiş sayılır, belirlenemediği durumda ziynet eşyası, ortak mal olarak kabul edilecektir.